FoRuMGiZeMLi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

FoRuMGiZeMLi


 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
ForumqizemLi Son KonuLar
Konu Yazan GöndermeTarihi
Çarş. Şub. 04, 2009 4:55 pm
Cuma Ocak 30, 2009 11:45 pm
Cuma Ocak 30, 2009 11:42 pm
Cuma Ocak 30, 2009 8:54 pm
Cuma Ocak 30, 2009 8:53 pm
Perş. Ocak 29, 2009 10:17 pm
Perş. Ocak 29, 2009 10:15 pm
Perş. Ocak 29, 2009 10:14 pm
C.tesi Ocak 17, 2009 10:23 pm
Salı Ocak 13, 2009 2:44 pm
Salı Ocak 13, 2009 2:44 pm
Ptsi Ocak 12, 2009 10:26 am
C.tesi Ocak 10, 2009 11:41 am
Cuma Ocak 09, 2009 7:29 pm
Cuma Ocak 09, 2009 7:29 pm

[hide] [hide] [hide]

Kalbin Sorumluluğu

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
garib
qeLişmiş üYe
qeLişmiş üYe
garib

Cinsiyet:Erkek
Burç:
Hayvan:
Yaş : 44
Kayıt tarihi : 15/09/08
Mesaj Sayısı : 526


Kalbin Sorumluluğu Vide
MesajKonu: Kalbin Sorumluluğu Kalbin Sorumluluğu Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 2:39 am

“İş veya çalışma” dendi mi zihnimizde hemen gözle görülen faaliyetler canlanır. Yazı yazmak bir iştir. Bu iş, el, kâğıt ve kalem üçlüsüyle ortaya çıkmıştır. Biz bu yazıya bakarız da o yazının insan zihninde planlandığını, ilimden, hafızadan yardım alındığını, edebî kabiliyetin onu şekillendirdiğini pek hatırlamayız. Bunlar da birer iştirler, hem de birinciden çok daha önemlidirler. Çünkü, yazı gerçekte bunların ürünüdür, ama açığa çıkması ve başkalarına da görünmesi için “kalem, kağıt ve el” üçlüsü devreye girmişlerdir. Böylece, o görünmez mana bu görünen eşya ile kendini hissettirmeye, okutmaya başlamıştır.

“Ef’al-i ibad” (kulun fiilleri, işleri) konusunda, insana ait işler ikiye ayrılarak incelenir; birisi ihtiyari, diğeri ıstırarî fiiller. Birincisinde insan o işi kendi iradesiyle icra etmiştir, ikincisinde ise insan iradesinin her hangi bir etkisi söz konusu olmadan, o iş ortaya çıkmıştır. Kalem tutan elimizin faaliyeti birinciye, saçımızın uzaması ise ikinciye bir örnektir. İnsan, eliyle icra ettiği işlerden sorumludur, ama saçının akından karasından sorumlu değildir.

Bir ayet-i kerimede şöyle buyrulur: “Göklerde ve yerde ne varsa Allah’a aittir. Gönlünüzde olanı açığa vursanız da gizleseniz de Allah sizi ondan sorguya çeker. (Sonra) dilediğini bağışlar, dilediğine de azap eder. Allah her şeye kadirdir.” Bakara Suresi, 284

Fahreddin Razi hazretleri bu ayetin tefsirinde şunları kaydeder:

“Kalbe gelen düşünceler iki kısımdır. Bir kısmını, insan kalbine iyice yerleştirir ve gerçekleştirmeye azmeder. Bir kısımsa,…. insanın hoşlanmadığı, fakat içinden bir türlü söküp atamadığı şeylerdir. İnsan birinci kısımdan sorumludur, ikinciden değildir.” (Tefsir-i Kebir, 6/74)

Sorumlu olduğumuz kısım için de şöyle bir açıklama getirir:
“Allahu Teala … “Allah onunla sizi hesaba çeker” buyurmuş, fakat … “onunla sizi muaheze eder, sorumlu tutar” buyurmamıştır. …. Buna göre ayetin manası, “Allah Teala kalplerde saklı ve gizli olan şeyleri bilir” şeklinde olur .” (s.75)

Bu ayet hakkında Elmalı Hamdi Yazır, tefsirinde şu noktaya dikkat çeker:
“İzhar ve ihfa efal-i ihtiyariyeden oldukları için insanların iradesi ile alakası olan amal-i zahire ve batına dahil olup gayr-ı iradi olanlar muhasebeden hariç kalır.” (s.991)

Yani, açığa vurma ve saklama insanın kendi iradesiyle icra ettiği birer fiildir. Ameller zahirî (görünen, açıkça yapılan) ve batınî (görünmeyen) olmak üzere ikiye ayrılır. Bunlardan irade dışında ortaya çıkanlardan insan sorumlu değildir; kendi iradesiyle icra ettiklerinden ise sorumludur.

İnsan denilince ruhla bedeni birlikte hatırlarız. Ama çok iyi biliriz ki, insanda esas olan ruhtur; beden onun hanesi, yahut elbisesi hükmündedir. Buna göre kulun fiilleri denilince de en önce ruhun işleri hatırlanmalıdır. Ancak, ne ruh ve ne de onun işleri gözle görülmediğinden bu ifade bize öncelikle “bedenle yaptığımız faaliyetleri” hatırlatır. Kaldı ki, bedenle yapığımız işler de yine ruhtan gelen emirle, onun irade etmesiyle ortaya çıkmaktadır.

Ruhumuz dilemedikçe ayaklarımız yürümez, elimiz bir şeyi tutmaz, gözlerimiz bir tarafa yönelmezler. Nitekim, görünen ve görünmeyen bütün faaliyetlerin kaynağı ruhtur ve “sorumluluk” da ancak ruh için söz konusudur; bir şey dileme ve icra etme gücüne sahip olmayan organlar için değil.

Şu var ki, kalbe gelen vesveselerle kalbin kendi işlerini birbirine karıştırmamak gerekir. Vesvese kalbin değil şeytanın fiilidir. Onun içindir ki insan, kalbine gelen pis hatıralardan, çirkin sözlerden sorumlu değildir. “Kimsenin bir başkasının yükünü yüklenmeyeceği” temel bir hükümdür, buna göre şeytanın işini kalp yüklenemez, yani vesveselerden kalp sorumlu olmaz.

Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenemez. (Necm Suresi, 38)

Nur Külliyatında, vesveseye düşen hassas kişileri rahatlatacak harika bir tespite yer verilir:

“…O çirkin sözler senin kalbinin sözleri değil. Çünkü senin kalbin ondan müteessir ve müteessiftir.” (Sözler)

Kafamıza taş atılmışsa ve biz onun yarasından acı duyuyorsak, bu atışı başkası yapmış demektir. Kendi kafamızı kendi elimizle kırıp, sonra da oturup üzülmemiz söz konusu olamaz.

Yukarıdaki güzel tespite göre, kişi kalbine gelen kötü şeylerden rahatsızlık duyuyorsa, bu demektir ki o sözler kalbin değil şeytanındır.

Kalbin sorumluluğunu ortaya koyan diğer bir ayet-i kerime: “Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü, kulak, göz ve gönül, bunların hepsi, yaptıklarından sorumludur.” (İsra Suresi, 36)

Ve bu ayetteki haberi destekleyen bir başka ferman: “Zulmedenlere meyletmeyin. Aksi halde, size ateş dokunur.” (Hud Suresi, 113)

İnsan kendi iradesiyle haram sözleri dinliyor ve haram şeyleri seyrediyorsa bu fiillerden sorumlu olduğu gibi, kalbiyle harama meylediyor ve zihninde onu icra etmek için planlar kuruyorsa ruhun bu icraatlarından da sorguya çekilecektir.

“… kalbine gelen fenalığı kabul edip kararlaştırarak hariçte vücut bulmasına çalışırsa bundan mesul olur, velev (isterse) hariçte vücut bulmasın.” (Hülasatül Beyan, Mehmed Vehbi, s.529)

Zulme meyil de kalbin bir fiilidir ve ikinci ayet-i kerimede bundan sakınmamız emredilmekte, aksi halde ateşin bize de dokunacağı haber verilmektedir.
Nur Külliyatından Meyvenin Dördüncü meselesinde bu konuda şöyle bir açıklama getirilir:

"Bazen bu harp boğuşmalarını merakla takip eden, bir tarafa kalben taraftar olur. Onun zulümlerini hoş görür, zulmüne şerik olur.”

İşin önemli bir yanı da şudur: Bu risale yazıldığında iki gayr-ı müslim ordu birbiriyle çarpışmaktadır. Bunlardan birinin diğerine zulmetmesini hoş görmek bile insanı sorumlu kılmaktadır.

Adalet zatında güzel olduğu gibi zulüm de zatında çirkindir. Adil bir gayr-ı Müslim, imansızlığından dolayı cehenneme girse bile, orada çekeceği azap, zalim bir gayr-ı müslimin azabından kinden daha az olacaktır. Cennetteki nimet dereceleri gibi cehennemdeki azap dereceleri de bir değildir. Aynı şekilde zalim bir müslüman da sonunda cennete gitse bile, zulmünün hesabını mutlaka verecektir.

Kalbin en güzel fiili iman etmek, en çirkini ise küfrü ve şirki kabullenmektir. Bu iki kaynaktan gelen ve sonsuz diyebileceğimiz kadar çok “güzel ve çirkin fiiller” vardır.

Kanaat, sabır, rıza, teslim, tevekkül, tevazu, hüsn-ü zan kalbin güzel fiilerinden olduğu gibi, haset, kin, hırs, sabırsızlık, kibir, su-i zan da onun kötü işlerindendir.

Bazı hassas kişileri heyecanlandıran bir noktayı tekrar hatırlatarak yazıyı noktalayalım:

Kalbe gelen kötü hatıralar kabin işi değildir. İrade dışında ortaya çıkan bu sonuçtan kalp sorumlu da değildir. Çünkü bunlar birer vesvesedirler, vesvese ise kalbin değil şeytanın fiilidir.

Yazar: Alaaddin Başar (Prof.Dr.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.betulay.eniyiforum.org/
SerSery_Rap
Administratör
Administratör
SerSery_Rap

Cinsiyet:Kadın
Burç:
Hayvan:
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 08/07/08
Mesaj Sayısı : 5381


Kalbin Sorumluluğu Vide
MesajKonu: Geri: Kalbin Sorumluluğu Kalbin Sorumluluğu Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 11:55 am

saol garib
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://forumqizemli.yetkinforum.com
PiLLi_BeBeqH
MoDeRaTöR
MoDeRaTöR
PiLLi_BeBeqH

Cinsiyet:Kadın
Burç:
Hayvan:
Yaş : 28
Kayıt tarihi : 18/11/08
Mesaj Sayısı : 1452


Kalbin Sorumluluğu Vide
MesajKonu: Geri: Kalbin Sorumluluğu Kalbin Sorumluluğu Icon_minitimeC.tesi Ara. 20, 2008 3:03 pm

tsekkürLer (= eline sağlık
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.emoturkey.com

Kalbin Sorumluluğu

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
FoRuMGiZeMLi :: İsLam - Dini ßiLqiLér :: İslam ve Güncel Hayat -